Çukurambar Merkez Şubemiz
Farilya İş Merkezi No:8/31 Kat:8
Bizi Arayın
+90 312 284 12 28
Herkes zaman zaman pişmanlık ve suçluluk hissedebilir. Ancak bazı bireylerde bu duygu kronikleşerek yaşam kalitesini düşürür, özsaygıyı zedeler ve psikolojik sorunlara yol açabilir. Sürekli suçluluk duygusu, genellikle geçmiş yaşantılar, travmalar ya da içselleştirilmiş inanç kalıplarından kaynaklanır. Bu yazıda, suçluluk duygusunun psikolojik kökenlerine ve bu duygu ile sağlıklı şekilde başa çıkma yollarına odaklanacağız.
Suçluluk, kişinin yaptığı ya da yapmadığı bir davranıştan dolayı kendisini hatalı hissetmesiyle ortaya çıkan ahlaki ve duygusal bir tepkidir. Psikolog June Price Tangney ve Ronda L. Dearing’e göre suçluluk, genellikle bireyin kendi değer sistemiyle çeliştiği durumlarda gelişir ve bu duygu bireyi onarıcı davranışlara yönlendirebilir. Ancak kontrol edilemeyen suçluluk, bireyin yaşamında kronik bir yük haline gelir.
Çocukluk döneminde sürekli eleştirilen, yeterince sevilmediğini hisseden ya da duygusal ihtiyaçları karşılanmayan bireyler, ilerleyen yaşlarda “ben hep suçluyum” inancını geliştirebilir. Koşullu sevgi gören bireylerde, hata yapmanın sevgiyi kaybetmeye neden olacağına dair bir inanç gelişir.
Çocuklukta yaşanan duygusal, fiziksel ya da cinsel istismar, bireyin kendisini suçlu hissetmesine yol açabilir. Travma sonrası gelişen suçluluk (örneğin hayatta kalma suçluluğu), bireyin kendini sürekli sorgulamasına neden olabilir.
Bazı kültür ve dini yapılarda suçluluk, bireyin davranışlarının denetlenmesi için yaygın bir yöntem olarak kullanılır. “Günah işledim, cezalandırılmalıyım” düşüncesi, bireyin kendini affetmesini zorlaştırabilir.
Kendine karşı acımasız olan bireyler, en küçük bir hata karşısında dahi yoğun suçluluk hissedebilir. Mükemmeliyetçilikle birlikte gelişen öz şefkat eksikliği, bireyin sürekli olarak kendini yargılamasına yol açar.
Depresyon, bireyin geçmişteki olaylara karşı objektif olmayan bir bakış açısıyla yaklaşmasına neden olabilir. Bu da suçluluk duygusunu artırır. Anksiyete bozukluklarında ise birey, sürekli olarak yaptığı ya da yapmadığı şeyler yüzünden olumsuz sonuçlar doğacağına inanabilir.
İlk adım, suçluluk duygusunun gerçek mi yoksa irrasyonel bir inanca mı dayandığını fark etmektir. Bu duyguya neyin neden olduğunu anlamak, onu dönüştürmenin temelini oluşturur.
Bireyin kendi zihnindeki eleştirel sesi fark etmesi önemlidir. Bu iç ses, çoğu zaman geçmişteki bir ebeveynin, öğretmenin ya da otorite figürünün yansıması olabilir. “Kendime bu şekilde konuşmam gerçekten adil mi?” sorusu, iç eleştirmeni sorgulamak için etkili bir başlangıçtır.
Kendini yargılayan bireylerin, öz şefkati geliştirmesi psikolojik olarak iyileştiricidir. Kristin Neff’in öz şefkat üzerine yaptığı çalışmalar, bireyin kendisine merhametli yaklaştığında suçluluk ve utanç duygularında azalma olduğunu göstermektedir. Günlük kısa farkındalık ve şefkat egzersizleri bu sürece yardımcı olabilir.
Eğer gerçekten bir hata yapıldıysa, bunu fark etmek ve mümkünse telafi etmek bireyi rahatlatır. Ancak burada önemli olan, kendini sonsuza kadar cezalandırmamak ve öğrenmeye açık olmaktır.
Suçluluk duygusu yoğunlaştığında, bireyin tek başına başa çıkması zorlaşabilir. Bu durumda bilişsel davranışçı terapi (BDT), şema terapi ya da travma odaklı terapi yöntemleriyle çalışan bir uzmandan destek almak faydalı olacaktır. Profesyonel yardım, bireyin suçluluk duygusunun kökenine inmesini ve sağlıklı baş etme yolları geliştirmesini sağlar.
Bir uzmandan destek almanız önemlidir. Suçlulukla baş etmek mümkündür, ancak bu süreci yalnız yürütmek zorunda değilsiniz.
Suçluluk duygusu, insani bir duygudur ve gerektiğinde davranışlarımızı gözden geçirmemize yardımcı olabilir. Ancak bu duygu kronikleştiğinde, bireyin ruhsal dengesini bozar ve özsaygıyı zedeler. Kendinizi sürekli suçlu hissettiğinizde, bu duygunun altında yatan inançları fark etmek, öz şefkat geliştirmek ve gerekiyorsa profesyonel destek almak en sağlıklı yollardır.
Psikolojik destek almak, bir zayıflık değil; aksine cesaret ve farkındalık işaretidir.
Can Psikolojim olarak, Ankara’da size uygun uzmanla sizi eşleştirmek, yaşam kalitenizi artırmak ve daha iyi hissetmenizi sağlamak için buradayız.
Unutmayın, yardım istemek güçsüzlük değil; iyileşmeye açılan ilk kapıdır..
Tangney, J. P., & Dearing, R. L. (2002). Shame and Guilt. Guilford Press.
Neff, K. D. (2003). Self-Compassion: An Alternative Conceptualization of a Healthy Attitude Toward Oneself. Self and Identity.
Beck, A.T. (1979). Cognitive Therapy of Depression. New York: Guilford Press.
Gilbert, P. (2009). The Compassionate Mind. Constable & Robinson.
American Psychological Association (2021). Understanding Guilt and Shame. www.apa.org