Çukurambar Merkez Şubemiz
Farilya İş Merkezi No:8/31 Kat:8
Bizi Arayın
+90 312 284 12 28
Günlük yaşamda küçük ya da büyük kararlar almak zorundayız. Ne giyeceğimizden tut, hangi işe gireceğimize, kimlerle görüşeceğimize kadar hayat bir dizi karardan oluşur. Ancak bazı insanlar için bu süreç oldukça sancılıdır.
“Ya yanlış yaparsam?”, “Ya pişman olursam?”, “Hangisi daha iyi?” gibi düşünceler kişinin zihninde dönüp durur ve sonunda ya hiç karar veremez ya da kararını defalarca sorgular.
Peki, karar verme güçlüğü neden olur? Hangi psikolojik süreçler bizi kararsızlığa sürükler?
Karar verme güçlüğü, bireyin seçenekler arasında seçim yapmakta zorlanması, karar anını sürekli ertelemesi ya da verdiği kararın arkasında duramaması durumudur.
Bu durum kısa vadede basit kararsızlık gibi görünse de uzun vadede:
Kusursuz bir karar verme isteği, kişiyi sürekli daha iyisini aramaya iter.
“En iyi seçimi yapmalıyım” düşüncesi, çoğu zaman hiçbir seçim yapamamakla sonuçlanır.
Bazı insanlar, alacakları kararların sadece kendilerini değil çevresindekileri de etkileyeceğine inanır. Bu da baskı yaratır ve kişi karar vermekten kaçınır.
“Kendime güvenmiyorum.”
“Seçimlerim hep yanlış çıktı.”
Geçmişte yaşanan olumsuz deneyimler, karar verme cesaretini azaltır.
Bir seçeneği tercih ettiğinde diğer tüm seçeneklerden vazgeçmiş olursun. Bu düşünce, özellikle genç bireylerde “ya kaçırırsam” korkusunu doğurur ve karar mekanizması kilitlenir.
Çocukken sürekli başkalarının kararlarına tabi olmak, bireyin ilerleyen yaşlarda kendi kararlarını oluşturmasını zorlaştırabilir.
Her kararı saatlerce düşünmek
En basit seçimlerde bile stres hissetmek
Karar verdikten sonra pişmanlık duymak
Başkalarının fikirlerine sürekli ihtiyaç duymak
Kararı hep ertelemek
Her karar hayatını belirlemiyor. Tüm kararlar “hayati” değildir. Bu farkındalık, baskıyı azaltır.
Seçenekleri kağıda dökmek, zihinsel yükü azaltır ve netlik sağlar.
Bir arkadaşına ne önerirdin? Aynı şeyi kendine de öner.
Önce basit kararlarda kendine güvenmeyi öğren. Zamanla daha büyük kararları rahatça verebilirsin.
“Yeterince iyi” olanı bulmak çoğu zaman yeterlidir. Mükemmel karar diye bir şey yoktur.
Sürekli kararsızlık hayat kaliteni düşürüyorsa, bu durum altında yatan derin psikolojik dinamikleri anlamak için bir uzmandan destek alabilirsin.
Karar vermek, hayatın ilerlemesini sağlar. Kararsız kalmak ise hayatı durdurur. Unutma:
“Kötü bir karar bile kararsızlıktan iyidir, çünkü seni harekete geçirir.”
Eğer karar vermekte zorlanıyor, sürekli içsel çatışmalar yaşıyor ve bu durumdan yorgun düşüyorsan, yalnız değilsin.
CanPsikolojim, bu süreçte sana rehberlik edecek uzman psikologlarla, uygun fiyatlı ve güvenilir destek sunuyor.
www.canpsikolojim.com
Kararsızlıktan özgürlüğe bir adım at.
Schwartz, B. (2004). The Paradox of Choice: Why More Is Less.
Kahneman, D. (2011). Thinking, Fast and Slow.
American Psychological Association. (2021). Decision-Making and Mental Health.