Çukurambar Merkez Şubemiz
Farilya İş Merkezi No:8/31 Kat:8
Bizi Arayın
+90 312 284 12 28
Öfke, çocukluk döneminde sıkça gözlemlenen doğal bir duygudur. Ancak bu duygu doğru şekilde yönetilmediğinde, hem çocuk hem de çevresi için zorlayıcı olabilir. Erken yaşlarda görülen öfke nöbetleri, gelişimin olağan bir parçası sayılabilir; fakat bu davranışlar sıklıkla tekrar ediyorsa profesyonel destek gerekebilir. Bu yazıda çocuklarda öfkenin nedenlerini, nasıl yönetilmesi gerektiğini ve ebeveynlerin etkili yaklaşım yollarını ele alıyoruz.
Çocuklar henüz duygularını tanımayı ve kontrol etmeyi öğrenme aşamasındadır. Bu nedenle, duyguların yoğun olarak yaşandığı erken çocukluk döneminde öfke patlamaları sık görülür.
Konuşma becerileri gelişmemiş ya da duygularını sözel olarak ifade etmekte zorlanan çocuklar, öfke ile tepki verebilir. Açlık, yorgunluk, dikkat ihtiyacı gibi temel ihtiyaçların karşılanmaması da bu durumu tetikleyebilir.
Evde öfke ile ifade edilen çatışmalara tanık olan bir çocuk, benzer durumlarda bu davranışı model alabilir. Aile içindeki duygu yönetim tarzı çocuğun davranışlarına doğrudan yansır.
Çocuklukta yaşanan ayrılık, kayıp, şiddet veya ihmal gibi olumsuz deneyimler, öfke ve saldırganlıkla dışa vurulabilir. Güvensiz bağlanma da bu davranışları güçlendirebilir.
Bu belirtiler, yaş ve gelişim düzeyine göre değişiklik gösterebilir. Ancak süreklilik arz ediyorsa, mutlaka değerlendirme yapılmalıdır.
Çocuğun öfkesine karşılık ebeveynin de öfke göstermesi, durumu içinden çıkılmaz hale getirebilir. Duygusal regülasyonun ilk adımı, ebeveynin kendi duygusunu yönetebilmesidir.
Öfke anında çocuğun kendine veya çevresine zarar verme olasılığına karşı güvenli bir alan sunmak gerekir. Bu alan fiziksel olduğu kadar duygusal olarak da güven vermelidir.
“Galiba şu anda çok sinirlendin, ne olduğunu anlatmak ister misin?” gibi cümlelerle çocuğun duygusunu fark etmesi sağlanabilir. Duygulara isim vermek, çocukların onları yönetmesini kolaylaştırır.
Bağırmak yerine derin nefes almak, bir şeyler çizmek veya duygularını yazmak gibi alternatif davranışlar, öfkenin yapıcı şekilde dışa vurulmasına yardımcı olabilir.
Öfkenin bir duygu olarak kabul edilmesi gerekir; ancak şiddet ve zarar verici davranışlar kesinlikle sınırlandırılmalıdır. Tutarlılık, güven duygusunu destekler.
Aşağıdaki durumlar gözlemlendiğinde bir uzmandan destek almak oldukça önemlidir:
Profesyonel destek sürecinde çocuğun yaşına uygun yöntemlerle duygusal düzenleme becerileri kazandırılır. Oyun terapisi, bilişsel davranışçı teknikler, sanat terapisi ve ebeveyn danışmanlığı gibi uygulamalar tercih edilir. Aile içi etkileşimler de bu süreçte değerlendirilerek, çocuğun duygusal gelişimini destekleyici bir çevre oluşturulması sağlanır.
Çocuklarda öfke kontrolü, hem gelişimsel hem de çevresel birçok faktörün etkileşimiyle şekillenir. Ebeveynlerin empati kuran, sakin kalan ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemesi; çocuğun sağlıklı bir birey olarak gelişmesine katkı sunar. Unutulmamalıdır ki; çocuklar duygularını henüz yeni öğrenmektedir ve en iyi öğretmenleri, onları anlamaya çalışan ebeveynlerdir.
Eğer siz de Ankara’da yaşıyorsanız ve çocuğunuzun öfke kontrolüyle ilgili zorlandığını düşünüyorsanız, Can Psikolojim’in deneyimli çocuk psikologlarıyla hemen iletişime geçebilirsiniz. Ankara merkezli ofisimizde veya online görüşmelerimizde size özel destek sunmaktayız.
Siegel, D. J., & Bryson, T. P. (2012). The Whole-Brain Child. Bantam.
Berk, L. E. (2018). Infants, Children, and Adolescents. Pearson Education.
Türk Psikologlar Derneği. (2022). “Çocuklarda Davranış Problemleri ve Ebeveyn Yaklaşımları.”
Aydın, B. (2019). “Çocuklarda Duygusal Düzenleme Becerileri.” Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 11(2), 245-260.