Çukurambar Merkez Şubemiz
Farilya İş Merkezi No:8/31 Kat:8
Bizi Arayın
+90 312 284 12 28
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Nedir?; Birçok ülkelerde yapılan araştırmalar sonucunda çocukluk çağında en sık karşılaşılan psikiyatrik bozukluklardan birisi dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olduğu bilinmektedir.
DEHB gelişimsel sürece uygun olmayan, yaşıtlarıyla sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyen, dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellikle ilgili nörogelişimsel bir bozukluktur. Dikkattin birçok türü vardır ve dikkat gelişimi her yaşta farklı şekillerde gösterir. Örneğin dersin başına oturup odaklanma (seçici dikkat) 5 yaşında gösterilen dikkat ile 13 yaşında gösterilen dikkatle aynı gelişimde değildir. Dikkat eksikliği dediğimizde ise yaşıtlarına oranla aynı gelişimde olmaması demektir.
Hiperaktivite aşırı ve kontrolsüz bir şekilde ortaya çıkan hareketlilik durumudur. Günlük hayatta işleri, ödevleri, sosyal ilişkiler olumsuz yönde etkileyen aşırı hareketliliktir.
DEHB’li bireylerin bir diğer belirtisi ise dürtüselliktir. Dürtüsellik, sonunu düşünmeden hareket etmektir. Genellikle ‘fevri’ olarak tanımlanır.
DEHB aslında bir üst başlık olarak düşünebiliriz. Alt başlıklarda ise sadece dikkat eksikliği yaşayan çocuklar, hiperaktivite/dürtüsellik yaşan çocuklar ya da tüm belirti boyutlarının mevcut olduğu çocuklar vardır. Bu alt başlıklarda, sadece dikkat eksikliği yaşayan çocukları daha çok görmekteyiz.
Yaygınlığına baktığımızda okul çağındaki çocuklarda yaklaşık %5-7 olarak belirlenmiştir. Dünya çapındaki çocuklarda görülme olasılığı ise %5-10 arasındadır.
DEHB’nun Nedenleri?
DEHB birçok genetik ve çevresel nedenlerin etkisiyle ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte genetik faktörlerin çok daha etkili olduğu bilinmektedir. Birçok çalışmaların sonucunda, DEHB’li çocuğun ebeveyninde, kardeşlerinde veya akrabalarındaki bireylerde de görülme olasılığı çok yüksektir. Yine çalışmalar sonucunda genetik kalıtımın %70-80 etkili olduğu bildirilmektedir. Çevresel faktörlere baktığımızda;
Bu faktörler yalnızca DEHB’in ortaya çıkmasını sağlamaz birçok bozukluğun da sebebi olabilmektedir.
DEHB tanısı alınması için gerekenler;
DEHB tanısı alınması için birçok şey vardır. Çocuk ve aile psikiyatrik değerlendirmeden geçirilmelidir. Birçok davranış ve bilişsel testlerle ve öğretmen görüşleriyle bu değerlendirilme desteklenmelidir.
Dikkatsizlik Belirtileri;
Aşırı Hareketlilik ve Dürtüsellik Belirtileri;
Okul Öncesi Dönemi
Bu dönemde DEHB’li çocuklar genelde aşırı hareketli, yerinde duramam, derslerde arkadaşlarını konuşturma, etkinliklerde sessiz kalamama, verilen etkinlikleri bir türlü tamamlayamama gibi davranışlar sergileyebilirler. Uyku saatlerinde uyumak istemezler, hikaye okunurken sessiz kalamazlar ve çoğunlukla sesli bir şekilde oyun oynamak isterler.
Okul Dönemi
Genellikle okul döneminde tanı koyulur. Çünkü dikkat gerektiren bir döneme girerler. Uzun süre oturmaları, ödevleri düzenli bir şekilde yapmaları, dersi sessizce dinlemeleri gereken bir dönemdir. DEHB’li çocuklar bu dönemde sınıfta hareketsiz kalamazlar, uzun süre oturmakta zorluk yaşarlar, arkadaşlarına bir şeyler fırlatarak onları raharsız edebilirler, sessiz kalamazlar, dersi takip etmekte zorlanırlar, söz almadan konuşabilirler, dersin düzenini bozacak davranışlar sergileyebilirler. Ancak hiperaktivite ve dürtüselliğin eşlik etmedi sadece dikkat eksikliği yaşayan DEHB’li çocuklar genelde çok sessizlerdir ve derste hiç söz almadan yerlerinde oturmayı tercih ederler hatta ‘örnek öğrenci’ olarak bile gösterilebilirler. Fark edilmeleri daha zor olan bu çocuklar genelde hayallere dalarlar, sanki akılları başka yerlerdeymiş gibi görünürler.
Bu çocuklar sıklıkla ödev yapmamak için bahane üretirler. Sınıf tekrarları gündeme gelir. Ödevi, işi bitirmekte çok zorlanırlar. Bir şeyleri hatırlamakta güçlük çektikleri için sık sık ebeveynleri, öğretmenleri onları unuttuklarını hatırlatmak zorunda kalırlar. Sabırsızlık, çabuk öfkelenme inatla ödev yapmama ebeveynlerin sıklıkla şikayet ettikleri konular arasındadır. DEHB’li çocuklarda %80 oranında başka psikiyatrik sorunların eşlik ettiği görülmektedir. Örneğin; tik bozuklukları, kaygı bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, öğrenme bozukluğu, davranış bozukluğu…
Ergenlik Dönemi
Erken tanı koyulmamış bu bireyler ergenlik dönemine geldiğinde artan akademik sorumluluk ve sosyal hayatın getirdiği görevlerde sorunlar devam etmektedir. Yaşıtlarına göre daha geriden gelen bir dikkate sahiptir. Bu dönemde uygunsuz davranışlar şekil değiştirir. Örneğin sigara/alkol/madde kullanımı, riskli davranışlara girme, kendine zarar verme davranışları, riskli cinsel eylemler, okulu bırakma ve suça karışma gibi sorunlar meydana gelebilir. Ergen okula gitmek istemez hatta bırakmak isteyebilir. Yürütücü işlevlerdeki bozuklukların üstüne ergenlik döneminin getirdiği zorluklar da eklenince aile ilişkilerinde bozulmalar sıklıkla ortaya çıkar. Aile içindeki kurallara uymak istemez, aile yemeklerine, toplantılara katılma isteği çok azdır.
DEHB sahip her ergen için geçerli değildir. Sağlıklı aile ilişkileri ve gereken destekleyici sosyal yaşamla ve istikrarlı bir tedavi süreci ile bahsettiğimiz riskler en aza indirgenebilir.
DEHB Tedavisi
Öncelikle bahsedilen belirtilerin mevcut olduğu durumunda psikiyatri birimine gidilmesi gerekir. Tanı psikiyatri uzmanları tarafından konulmalıdır. Akıllarda genellikle ‘ilacı kesinlikle kullanmamız gerekir mi’ sorusu hakimdir. Ebeveynler genellikle çocuklarına ilaç verilmesini istemezler ancak bazı çocuklarda ilaç tedavisi kullanılır bazılarında kullanılmaz. İlaç tedavisi çocuk veya ergende görülen belirtilere göre değişkenlik gösteren bir yöntemdir. İlaçla birlikte ya da ilaç tedavisi olmaksızın yürütülmesi gereken bir diğer tedavi ise psikoterapidir. Çocuk/ergen terapi sürecindeyken aileyle birlikte psikoeğitim yapılır. Yani tedavi sürecinde neler yapılması gerektiği, desteklenen durumların neler olduğu gibi birçok konu konuşulur. Aslında DEHB’li çocuklarda işbirliğinin önemi çok büyüktür. Aile, terapist, öğretmen ve psikiyatr iletişim içinde ve aynı yolda ilerleyerek gitmesi gerekir. Çocuğun/ergenin yaşına ve belirtilerine göre oyun terapisi veya attentioner uygulanabilir.
Çocuklar duygularını ve düşüncelerini oyun yoluyla gösterir. Yetişkinlerin dili konuşmaktır çocuklar dili ise oyundur. Oyun çocukların kendini keşfettikleri, duygularını dile getirebildikleri, yaşadıklarını aktarabildikleri önemli bir alandır. DEHB tanısı almış çocuklarda da bu terapi yöntemini uygulamak mümkündür. Oyun terapisi, kendilerini ifade etme alanı olduğu için kendilik algısını geliştirir. Uzman tarafımdan seçilen birtakım oyunlarla DEHB tanısı almış çocuklara yardımcı olacaktır.
Bu program 7-18 yaş aralığındaki bireylere uygulanan bir dikkat programıdır. Programın amacı, çeşitli yapılandırılmış aktivitelerle çocuğun/ergenin yürütücü işlevlerini daha etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamaktır. Kolaydan zora doğru hazırlanmış olan aktiviteler odaklanma, seçici dikkat, bölünmüş dikkat ve zamanlama işlevlerini daha iyi hale getirmeyi amaçlar. DEHB tanısı almış çocuklara ve ergenler uygulanan son derece etkili bir yöntemdir.
Ebeveynlere Önerilerim;
Psikolog Sena Nur Yiğit